Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği ile Cumhuriyet Kadınları Güre Şubesi tarafından Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 76. yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması düzenlendi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan basın açıklamasında, “Ülkemiz kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 76. yılında düzenlediğimiz bu anma etkinliğinde bir arada olmaktan mutluyuz. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile beraber bugün üzerinde yaşadığımız vatan topraklarını canları pahasına koruyan, cumhuriyeti kurarak sahip olduğumuz hakları sağlayan bütün vatan şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.

Türk kadınlarının Kurtuluş Savaşı’nda erkeklerle yan yana omuz omuza verdikleri vatan mücadelesi tarihte yerini almıştır. Şimdi bizlerin görevi, onların bıraktıkları yerden devam ederek Türkiye Cumhuriyeti’ni daha çağdaş hale gelmesi ve yükselmesi için çalışmaktır. Bunun olmazsa olmazı toplum aydınlamasıdır.

Toplum aydınlanması da kadının bilinçlenmesidir. Çünkü ilk eğitim anne kucağında başlar. Bunu çok iyi bilen Ulu Önder Atatürk'ün de söylediği gibi ‘İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir ki bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yansı toprağa bağlı kaldıkça Öteki yansı göklere yükselebilsin?’ Bu bilince sahip Cumhuriyetimizin kurucuları sahip olduğumuz haklan pek çok ülke kadınından önce bizim ülke kadınlarımıza vermişlerdir. Ancak, bu konuda kadınlara verilen hakların 76. yılında hala istenilen noktaya gelinememiştir.

Ne yazık ki hala haklarım bilmeyen, birey olmasının ayırımında olmayan, töre cinayetlerine kurban giden kadınlarımız mevcuttur. Toplumumuz da özellikle kadınların bilinçlenmesine yönelik yeterli politikalar üretilmemekte, yeterli eğitim programlan uygulanmamaktadır.

Yasal düzenlemelerle verilen haklar kağıt üzerinde kalmaktadır. Oysaki uygulanabilecek çağdaş ve rasyonel eğitim programlan ile Anadolu Kadınının daha bilinçli hale gelmesi sağlanabilinir. Ancak böyle olması hiç işine gelmeyen bazı güçler, kadınlarla ilgili sorunu dış görünüşe indirgetmişlerdir.

Ulu Önder Atatürk'ün de dediği gibi, ‘Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmak olması gerekirken genç kızlarımızı, daha küçük yaşlarda bazı yuvalara sokup eğitim adı altında gencecik beyinlerini yıkamakla kendilerince kolay kullanılabilecek obje haline getirmektedirler. Buradan kadını ve erkeği bütün ülkemiz insanına sesleniyoruz.

Dün ninelerimiz dedelerimiz açık bir işgali yaşadılar. Savaş meydanlarında ve cephe gerisinde çalışıp vatan mücadelesi verdiler. Çünkü onlar, vatanı olmayanın dininin de, hakkının da olmayacağım biliyorlardı. Canlarını vererek kurtardıkları, bize emanet ettikleri bu ülkede bugün belki açık işgaller yok ancak gizli işgaller var. Her şey daha sinsice planlanıp yürütülüyor. Maddi ve manevi güçlerimiz, varlıklarımız dolaylı yollardan ele geçirilmeye çalışılıyor. Atalarımızdan alıp çocuklarımıza emanet etmekle yükümlü olduğumuz vatanımızın bütünlüğü birlik ve beraberliği sarsılmaya çalışılıyor. Yaşadığımız bu kritik günlerde herkesi ülkemiz için birlik ve beraberliğimiz için çalışmaya çağırıyoruz. Sinsice oynanan oyunlara karşı uyanık olup geçmişimizi iyi öğrenip, geleceğimize yön verelim diyoruz. Bizlerin başka gidecek ülkesi yok Bu ülke bizim hepimizin” sözleri yer buldu.

08.12.2010