Gül, devletin bütün hizmetlerinin vergi gelirleriyle yapıldığını, bu bakımdan işadamlarının öneminin farkında olduklarını ancak gerçek mutluluğun halkın refah seviyesini, özgürlüklerini ve hukuk seviyesini yükseltmekle mümkün olabileceğini söyledi.

Balıkesir Sanayi Odası, 2009 yılında en çok vergi ödeyen ve ihracat yapanlar ile Türkiye'nin bin büyük sanayi kuruluşu içinde yer alan oda üyelerine ödül verdi. Gala Yaşam Merkezi'ndeki ödül törenine katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Balıkesir'in Türkiye'nin en önemli illerinden biri olduğunu belirterek, "Batı illerimizden, Marmara Bölgesi'nde toprağı en verimli olan, iklimi her bakımdan müsait olan çok güzel bir il. Tarihi olarak baktığımızda, milli mücadelede çok ayrı yeri olan bir ilimiz. Milli mücadelenin önemli merkezlerinden biri. Zağanos Paşa Camii'nde Atatürk'ün hutbe verdiği, milleti açıkça mücadeleye davet ettiği yer. Mehmet Akif'in Hasan Basri Çantay'ın burada çok büyük izleri var. Bugün de yine vatanın birliği için en çok şehit veren illerimizden biri. Böyle bir ilimizi ziyaret etmek benim için mutluluk kaynağı" dedi.

Cumhurbaşkanı olarak Anadolu'nun bütün illerini ziyaret etmek istediğini anlatan Gül, "Cumhurbaşkanı hep halkla beraber olsun. Halk da devletin başı olarak cumhurbaşkanını yakından görsün. Buna gayret ediyorum. Geçen hafta Diyarbakır'da büyük ilgi ve sevgi gördüm. Bugün burada da aynı sevgi ve ilgiyi gördüm. Bu beni ziyadesiyle mutlu etti. Milletimizin her yerde devletin birlik ve bütünlüğüne sahip çıktığı, cumhurbaşkanlığına gösterdiği sevgidir. Bu benim şahsımda devlete gösterilen sevgi ve muhabbettir. Buradan bütün Balıkesirli vatandaşlarıma şükranlarıma sunmak istiyorum" diye konuştu.

Balıkesir'in ilçelerinin de merkez kadar büyük olduğuna dikkati çeken Gül, şunları söyledi: "Balıkesir'in öyle ilçeleri var ki, merkez kadar önemli. Bandırma, Ayvalık, Edremit, hepsi büyük ilçelerimiz. Bazı illerimizde merkezler o kadar çeker ki, burada bu ihtiyaç duyulmuyor. Her ilçenin kendine has özellikleri var. Vilayette kaymakamlar kendilerini tanıtırlarken bu ilin farkını hemen anlıyorsunuz.

Vergi törenlerinde, ihracat törenlerinde de bunu görüyorum. Merkezin dışında bütün ilçelerde büyük evsafa ulaşmış işadamlarımız var. Burada duyduğum şeyler beni memnun etti. Çünkü geleceğin nasıl olması gerektiği hakkında konuşuldu. Türkiye'nin dünyayla entegre olmuş bir sanayi ve ticareti var. AB'nin tam üyesi değiliz ama Gümrük Birliği'nin tam üyesiyiz. Siz Fransa'yla, İngiltere'yle, Almanya'yla tam rekabet içindesiniz. Onlar istediğini bize satabilir, biz de onlara satabiliriz. Bu bize başta zor geldi ama sanayide rekabetin ne olduğunu öğrendik."

"DÜNYADA GÜVENLİ GIDA ÖNE ÇIKIYOR"
Türkiye'nin krizden çok az etkilendiğini kaydeden Gül, "Türkiye, dünya krizinde bile 100 milyar doların üzerinde ihracat yapabilmiş bir ülke. GSMH 1 trilyon dolara yaklaşmış vaziyette. Burada Balıkesir'in önemi öne çıkıyor. Bu ilin avantajları nedir? Önce gıda. Gıda önceden olduğu gibi sadece üreten ve satan değil, onu teknolojiyle değerlendiren, ihracatında önemli bir avantaj sağlayan sektör.

Yine hayvancılık dediğimizde, çok modern anlayışta bir hayvancılıktan, çiftçilikten bahsediyoruz. Bu bölge bütün bu konularda çok avantajlı. Balıkesir, Türkiye'nin en değerli madenlerinin olduğu bir ilimiz. Bütün bunların en verimli, teknolojik şekilde yapılması gerektiğinin farkında olmalıyız. Bu sahalar gerçekten önemli. Dünyada gıdanın ne kadar öne çıktığını herkes görüyor. Dünyada gıda güvenliği diye bir şey var. Bu, en fakir değil, en gelişmiş ülkeler için de geçerli. Körfez ülkeleri milli gelir bakımından en yüksek seviyede ama gıda güvenlği konusunda çok zor durumdalar. Gıdanın bir taraftan alınıp bir taraftan satıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Sadece Balıkesir'i, Türkiye'yi değil, dünyayı doyuracak gıda üretiminin yapılması gerekir. Ölçeklerin buna göre olması gerekir. Bunların en iyi şekilde değerlendirilmesi, pratiğe yansıması gerekir" dedi.

"MÜTEŞEBBİSLERE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ"
Bunu gerçekleştirecek olanın işadamları olduğunu ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben gittiğim her yerde işdamlarına önem veriyorum. Çünkü müteşebbis işadamı, organizatör demektir. Potansiyeli harekete geçirmek, müteşebbis insanların işidir. Çok sayıda insan olabilir ama onları organize edebilecek, üretime sevk edebilecek, potansiyeli varlığa, refaha sevk edecek işadamları olacaktır. Bunun için ben daima işadamlarına önem veriyor, onları teşvik ediyorum. Çünkü insanlar takdir edilirse maharetlerini ortaya koyar.

Balıkesir, ulaşım açısından limanı olan büyük bir şehir. İstanbul-İzmir otobanı tamamlandığında bu avantajları hep beraber harekete geçirmek gerekiyor. Kalkınma ajansları diye yeni bir birim oluşturuldu. Aslında DPT'nin illerdeki küçük birimleri olarak düşünebiliriz. Kalkınma ajanslarına çok nitelikli elemanlar alınıyor. Burada da çok güzel bir kalkınma ajansı kurulmuş. Bilgiye dayalı, bilerek iş yapmak için doğru başlangıç yapmak lazım.

Yanlış başlangıç yapılırsa bazen enerji boşa gidiyor. Buralardaki firmaların, fabrikaların ölçeklerini büyütmesi gerekiyor. Dünyaya hitap etmeleri gerekiyor. Bunun için de bilgiden yararlanmaları gerekiyor. Gün bugün. Dünyanın her tarafında çok büyük ekonomik krizler, çalkantılar olurken, Türkiye çok şükür bunlardan en az etkilenen ülkelerden birisi oldu. Başka ülkeleri ziyaret ettiğimizde siyasi konulardan sonra ekonomik durumu görüşürüz. Türkiye'nin ekonomik durumunu herkes görüyor."

"BU YOLLAR SİZİN VERGİLERİNİZLE YAPILIYOR"
İşadamlarının hem istihdam sağladığını hem devlete vergi ödediklerini belirten Gül, "Sizin büyümeniz Türkiye'nin büyümesidir. Siz büyüdükçe daha çok üretim, daha çok istihdam, daha çok ihracat olacaktır. Siz büyüdükçe daha çok vergi olacaktır. Sizin vergilerinizle bu yollar yapılıyor. Bu otobanlar nasıl yapılacak? Bunlar para basarak olmuyor. Sizin ödediğiniz vergilerle oluyor.

Devlet müteşebbisin öneminin farkında, siz de bunun farkındasınız. Ama halkın refah seviyesini yükseltmek, özgürlüklerini, hukuk seviyesini yükseltmekle mutluluk mümkün olacaktır. Bütün vatandaşlarımız bu servetten yararlanabilirse, gelir adaletini sağlayabilirsek bir ülkede mutluluk böyle olacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.

Cumhurbaşkanı Gül, şehit ailesi ve engellilerle aynı masada oturdu. 9 Temmuz 2005 tarihinde Şemdinli'de şehit olan Piyade Kıdemli Üstçavuş Mehmet Çakıcı'nın 12 yaşındaki çocuğu Atakan ve eşi Gülbeyaz Çakıcı ile Balıkesir Sakatlar Derneği'ni temsilen gelen 2 engelli vatandaş, Cumhurbaşkanı Gül'ün masasında oturdu. Gül, şehit çocuğuna sarılıp öptü.

14.01.2011