34 yıl önce yeni doğmuş bir bebekken anne ve babası tarafından Diyarbakır Devlet Hastanesinin doğum servisine bırakıldıktan sonra Diyarbakır Çocuk Esirgeme Kurumuna yerleştirilen Yeşim Tekin adlı kadın, 1981 yılında aynı kentte ikamet eden Zülfikar ve Hanım Tekin adlı çocukları olmayan bir aile tarafından evlatlık alındı. 18 yıl boyunca Tekin ailesinin gerçek bir evladıymışçasına mutlu bir hayat sürerken, kendisini evlatlık alan ailenin ricasını kıramayan Yeşim, henüz 14 yaşındayken kendisinden bir yaş küçük olan Diyarbakır-Çermik ilçesinde yaşayan Berber çırağı Hamit Kara ile evlendirilmişti.

1999 yılında kendisini Çocuk Esirgeme Kurumundan evlatlık alan Zülfikar Tekin’in ve 2 yıl sonra da Hanım Tekin’in hayatını kaybetmesinin ardından imam nikahlı kocası tarafından 20 yaşında resmi nikah kıyılan Yeşim, bir türlü çocuğu olmadığı için kocasının üzerine kuma getirmesine rağmen her şeye katlanarak 8 yıl boyunca aynı evde yaşamak zorunda kaldığını gözyaşlarıyla anlattı. Ancak 8 yılın sonrasında kocası Hamit Kara’nın ev ikinci bir kuma daha getirmesine katlanamayan Yeşim, kadınsı kıskançlıklar nedeniyle sık sık eşinden dayak yemeye başlamış ve bu dayakların sonrasında gözünde yırtılma ve sol kulağına gelen bir darbeden dolayı bir kulağının duymamasının ardından eşinden boşanmak zorunda kalmış.

HAYATI TAM BİR DRAM
Diyarbakır’da 3 ay kadın sığınma evinde kaldığını anlatan talihsiz kadın, 2010 yılında Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Küçükköy beldesinin dünyaca ünlü turistik yöresi Sarımsaklı’ya, yıllar önce çocuk yuvasında birlikte kaldığı bir arkadaşının tavsiyesi ile gelen ve burada bulunan otellerde çalışarak kıt kanaat hayatını kazanmaya çalışıyor. Şimdide kendisini dünyaya getiren gerçek anne ve babasını bulmak için yoğun enerji harcıyor. Sahipsizliğin ne demek olduğunu çok iyi bildiğini söyleyen 34 yaşındaki kadın, kendisini dünyaya getiren anne ve babasını bulabilmek için Diyarbakır’daki çocuk yurdu yetkililerinden bilgi istemesine rağmen henüz sonuç alamamanın hezeyanını yaşadığını belirtiyor.

Yıllarca sahipsiz ve dul bir kadın olarak hayata tutunmaya çalıştığını anlatan Yeşim Tekin, “Allah hiç kimseyi sahipsiz bırakmasın. İnanın çok ama çok zor. Namusumla otellerde temizlik işleri ve kat görevliliği yaparak asgari ücretle kıt kanaat geçinmeye çalışırken, kış mevsiminde Sarımsaklı’da çalışabilecek bir iş bile bulamıyorum. Sadece 2-3 ay asgari ücretle çalışarak kış aylarında gerçek bir sefaletle yaşamak zorunda kalıyorum. Bir anne kokusunun en olduğunu, baba şefkatinin nasıl bir şey olabileceğini hiç tadmadım. Beni evlatlık alan Tekin ailesinin Allah yattıkları yeri cennet etsin. Ama hiçbir sevgi insanın öz anne ve babasının verebileceği sevgi kadar olamıyor” diye konuştu.

KAYMAKAM NALBANT’A AÇIK MESAJ
Açık Öğretim Lisesi’ni bitirmeye çabalayan Yeşim Tekin, “Worl,Excel gibi Ms Oficce programları kullanabiliyorum. Gazetelerdeki fotoğraflarından takip ettiğim Ayvalık Kaymakamı Sayın Nihat Nalbant babacan bir insana benziyor. Tek umudum O. Kendisinden, sürekli çalışabileceğim, başımı sokabilecek bir evin kirasını ödeyebilecek daimi bir iş bulabilmeme yardımcı olmasını bekliyorum” diyerek, aracılığımızla mesaj gönderdi.

12.07.2011