Çeşitli illerden JKBB üyesi yaklaşık 86 belediyenin katıldığı meclis toplantısı Adrina Termal Hotel'de yapıldı. 2011 yılı faaliyet raporu ve kesin hesabın da görüşülerek kabul edildiği toplantıda "Jeotermal Sera Uygulamaları" konulu panel de yapıldı. Panelde Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan'ın konuşması büyük alkış topladı. Arslan, "Türkiye'de doğal kaynaklar hep çok çeşitli hem de dağınık vaziyettedir. Yıllardır hep oturur konuşuruz, bu doğal kaynaklardan ne kadar istifade edebiliyoruz diye. Jeotermal konusunu ele almanız, bu konudaki çalışmaları takip etmeniz çok güzel. Çünkü biz genelde çok konuşup pek iş yapmayı sevmeyiz ancak görüyoruz ki artık Türkiye değişiyor" dedi.

Vali Yılmaz Arslan, belediyelerden termal kaynakları özel sektöre kiralamalarını talep ederek, "Ben Samsun Havzalıyım. Bizim ilçemiz de bir kaplıca ilçesidir. Hakikaten on yıllardır bu suyu yeterince iyi değerlendirebiliyor muyuz diye hep tartışılmıştır. Benim siz değerli belediye başkanlarından bir istirhamım var; bu su Allah'ın bir nimeti. Bundan ne kadar hızlı ve etkili biçimde yararlanabilirsek o kadar iyi. Genelde belediyelerimiz bu suyu kıskanırlar. Başkasına kullandırmak istemezler. İsterler ki tesis yapılacaksa belediye yapsın, işletsin. Belediyelerin yasalardan kaynaklanan, zaten yapması gereken pek çok görevi var. İmkanları kısıtlı. Bir de üstüne bunu aldığı zaman bana göre yanlış. Bu benim şahsi fikrim. Fakat sizler geziyor, gelişmiş ülkeleri görüyorsunuz. Artık hizmet bir sektör. Otelcilik ayrı bir sektör. Tesis işletmek ayrı bir iş. Bunlar uzmanlık isteyen işler. Herkesin kendi memleketindeki durumu değerlendirerek olabildiğince özel sektörle iş birliği yapabilecek yollar aranması bu güzel ülke için çok daha faydalı olacaktır. Bunun bu ülkeye geri dönüşümünün hızlı olacağını düşünüyoruz. Bu duygumu paylaşmak istedim. Balıkesir, maden potansiyeli anlamında Türkiye'nin en önemli illerinden bir tanesidir. Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit mineral var. Bunların 57 tanesi bizim ülkemizde var ve bunların da 37 tanesi de Balıkesir'de var. Bana sorarsanız, bunlardan yeteri kadar yararlanabiliyor muyuz? Tabii ki yararlanamıyoruz. Bizim derdiniz şu: Bu doğal değerlerimizden, çevreyi de tahrip etmeden nasıl istifade edebileceğimiz konusu, bugün ve gelecekte üzerinde en çok durmamız gereken konudur diye düşünüyorum. Geçenlerde bakanımıza da arz ettim. Artık 'çantacı' diye kabul ettiğimiz, bir maden ruhsatı alıp da onunla uyuyanlardan bu memleketin kurtulması lazım" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN DOĞAL DEĞERLERİ ÜZERİNDEN PARA KAZANMAYA UĞRAŞIYORLAR"
Maden ruhsatları konusunda da görüşlerini açıklayan Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, "O kadar değerli madenlerimiz var ki, birileri ruhsatı almış fakat o kişilerin buraları işletecek ne gücü ne parası var. Hiç emek sarf etmeden Türkiye'nin doğal değerleri üzerinden para kazanmaya uğraşıyorlar, ki bu bir yasal sorundur. Ama şu anda bu konuda bir yasal düzenleme yapılıyor. Aynı sıkıntıyı biz rüzgar enerjisinde de çekiyoruz. İnsanlar gitmiş rüzgar santralleri ile ilgili lisansları almışlar fakat bu çok pahalı bir yatırım. Yapamıyorlar. Yapmak isteyenler gelmiş ve lisanslar dolmuş. Artık buna bir çözüm buldular. Değerlendiremediğiniz doğal değer, şu anda bir anlam ifade etmez. 40-50 yıl sonra değerlendiririz diyebilirsiniz. Ama siz onu bilemezsiniz. Allah bize bir doğal nimet lütfetmişse bundan teknik usullerle insanların en iyi şekilde yararlanmasının yollarını açmamız gerekir. Ben 23 yıldır bu meslekteyim ve belediyelerimiz gerçekten, en büyüğünden en küçüğüne kadar en önemli hizmetler sunan değerli yerel yönetim birimleridir. Kim ne derse desin ve aksini iddia ederse etsin, iyi ki yerel yönetimler var. İyi ki bu hizmetleri yapıyorlar. Aksi takdirde bu kadar zor, vatandaşa yönelik hizmetleri başka şekilde gerçekleştirme imkanımız yok. Belediyelerin yetkilerinin artırılması ve düzenlenmesi konusu ile ilgili hükümetin çalışmaları var. Biz de birer yerel yönetici sayılırız, kronikleşmiş sorunlarımızı tartışmamız lazım. Ufak tefek işleri bırakmamız lazım" şeklinde konuştu.

"YATIRIMCILARI ŞEHİRLERİMİZE DAVET ETMEMİZ GEREKİYOR"
Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç ise jeotermal ile ısınma sisteminin gelişimini anlattı. Kılıç, "Netice itibarıyla 2003 yılında Edremit'e jeotermali getirebildik. Kuyuları MTA'ya açtırdık. '120 tane sıra var' dediler. Bakan beyi aradık ve kendimizi ön sıraya aldırıp kuyuları açtırdık. 'İşçiler, araçlar sizden' dediler, 'Tamam' dedik. İlk kuyumuz 200 metrede 61 derece 180 litre saniyede su yakaladık. Şu anda 5 bin abonemiz var. Belediye başkanlığıma geçen dönem ara verdim. Son 3 yıldan beri jeotermal havzasının bozulmuş halini düzeltmek için çalışmalar yapmaktayız. Kuyularda soğuma, debi düşmesi meydana geldi. Havzayı rehabilite etmeye devam ediyoruz. Edremit Havzası kıyamete kadar sürebilecek bir potansiyele sahiptir. Edremit ilçe merkezinde 35 bin konut var. Benim asıl hedefim, bütün Edremit'in jeotermale kavuşması. Sayın Valimizin de söylediği gibi, biz belediyeler olarak bu kaynağı mutlaka kendi uhdemizde tutmak zorunda değiliz. Yatırımcıları şehÄd düşünüyoruz. Bu duygirlerimize davet etmemiz lazım.

Termal suyu alıyoruz, önce ısınmada kullanıyoruz ve çıkan suyu hemen geri enjekte etmiyor, kaplıca suyunda kullanıyoruz. Tam insan sağlığına uygun hale geliyor su. Turizmden gelen suyu da seralarda kullanıyoruz" diye konuştu.

"BELEDİYE BAŞKANI OLDUKTAN SONRA TERMALE BAKIŞ AÇIM DEĞİŞTİ"
Başkan Tuncay Kılıç'ın ardından konuşan JKBB ve Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ise, Vali Yılmaz Arslan'ın ve Başkan Tuncay Kılıç'ın konuşmalarını takdirle karşıladığını söyleyerek, "Belediye başkanı olmadan önceki termale bakışım ile belediye başkanı olduktan sonraki bakış açım çok farklı. Her meslekten değerli belediye başkanlarımız var. Avrupa'nın birincisi, dünyanın yedincisi olduğumuz bu jeotermal kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanabilmek, bunları en iyi şekilde istihdama dönüştürebilmek bana göre en önce belediye başkanlarının görevidir. Belki üstünde bulunduğumuz bu doğal kaynakların kanunen sahipleri biz değiliz. Ben Kırşehir'i ele alayım. Kuyum da suyum da yok. Ama Kırşehir'deki jeotermal ile ilgili her türlü faaliyetin bire bir içerisindeyiz. Olmak zorundayız. Son 2 yıla baktığımızda ilgili resmi kurum ve kuruluşlar ile belediyeler arasındaki diyaloğun artması ve sıkıntıların çözümü noktasında JKBB'nin hedefine ulaşmaya başladığına inanıyorum. Aslında hepimizin bir siyasi kimliği var.

Ama bu birlikte bugüne kadar hiç siyaset konuşulmadı. Sayın Valimiz konuştukça mutlu oldum. Onun söylediği bakış açısıyla bugün birçok belediyemiz çalışma yapıyor. İnşallah bugünkü toplantıda da jeotermalin çok önemli bir dalı olan tarım konusunda, sera konusunda yetkili arkadaşlar sunumlar yapıp, bakanlığın neler yaptığını anlatacaklar. Özel sektörde seracılık yapanların burada sunumları olacak. Yatırımcılar nasıl hareket edebileceklerini pek bilmiyor. Yeni düzenlemelerle bu sorunu aşacaklarına inanıyorum.

Seracılık konusunda bir boşluk vardı ve artık bu boşluk doldurulmaya başlanacak. Bu toplantılarla artık hepimiz bir aile gibi olduk. Deneyimler paylaşılıyor" dedi.

"DOĞAL KAYNAKLARIMIZI LAZIM OLUR DİYE SAKLAMANIN BİR MANTIĞI YOK"
Doğal kaynakları 50 yıl sonra lazım olacağı düşüncesi ile saklamanın bir mantığı olmadığını söyleyen Bahçeci, "Karadeniz Bölgesi'nde hiç toplantı yapmamıştık. Artık orada da yapacağız. Sayın Valimizin dediği gibi doğal kaynaklara sahip olup da bunları saklamanın bir faydası yok; 50 yıl sonra lazım olur diye bekletmenin bir manası yok. Bunları günümüzde yaşayan insanlarımızın hayat standartlarını kolaylaştıracak yatırımlara dönüştürebilmek gerekir. Sürdürebilirliğini sağlayabilmek gerekir. İnşallah bu toplantılar devam edecek. Son çalıştayımızın sonuç bildirgemizi dergimizin son sayısında yayınladık. Herkes alabilir. Kanun değişikliği teklifi konusunda hocalarımız çalıştılar. 2 aydır çalışıyorlar. Bittiğinde Enerji Bakanı ve komisyon başkanına kanun değişikliği teklifimizi sunacağız. Sonuna kadar da takipçisi olacağız" diye konuştu.
Daha sonra başlayan panelde ilk olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Dr. Talat Şentürk, "Jeotermal SeracılıktaÄd düşünüyoruz. Bu duyg Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uygulamaları" konulu bir sunum yaptı. Daha sonra Sarayköy Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Arzu Sehim "Jeotermal Kaynak Uygulamalarından Organize Sera Bölgesi Örneği" konulu bir konuşma yaptı. Sera Teknolojileri Şirketi Genel Müdürü Vural Özdemir, "Modern Sera Teknolojileri" konusunu, Yiğit Akü Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Yiğit ise, "Kırşehir'de Bir Başarı Öyküsü; Çiçekdağ Jeotermal Serası" konusunu ele aldı.
Birliğin toplantısı pazar günü sona erecek.

28.04.2012