Demokrat Parti’nin, milletle beraber milli iradeye inanmış olan, Başvekil Adnan Menderesin Yeter Söz Milletindir felsefesini temel düşünce olarak aldığını bildiren Tuncay Yedikardeşler, “Partimizin köklerinden gelen bir Genel Başkan ile yola devam etmek istiyoruz. Partimiz son iki kongrede Demokrat Parti felsefesine uymayan genel başkanlar ile devam edip sürekli kan kaybetmiştir. Bu zor dönemden çıkışın tek yolu partimizin kuruluştaki düşüncelerine, ilkelerine, felsefesine uyarak siyasi duruşu dik olan bir demokrat ile yola devam etmeliyiz. Mayıs kongresi tekrar doğuşun kongresi, demokrat ruhun kongresi, Adnan Menderesin, Celal Bayar’ın, Hasan Polatkan’ın, Fatih Rüştü Zorlu’nun ruhunun huzur bulacağı bir genel başkanın seçileceği kongre olmalıdır. Geçmiş seçimlerde bizden kopan parti mensuplarımızı tekrar demokrat parti çatısı altında toplayarak her şeye yeniden başlayacak, yeni umutlarla, yeni fikirler ile tekrar yükselecek ve yenilenmiş bir demokrat parti olarak milletin fikrinde, aklında, kalbinde yer bulacaktır. Halkımızın ve medyanın sürekli gündeminde olan 28 Şubat sürecinin en büyük mağduru olan partimiz DYP’dir. 28 Şubat sürecinde 47 DYP milletvekili istifa etmeye yönlendirilmiş ve zorla istifa ettirilmiştir. Merkez sağ eritilmeye çalışılmış ve Türkiye’de bazı kesimler toplum mühendisliğine soyunmuş, siyasi mühendisliğe soyunmuştur. Tekrar siyasi yasaklar başlamış ve daha önce yaptıkları gibi milli iradenin önünde durmuşlardır. Bu zamanlarda 80 darbesi ve 28 Şubat sürecinin yargıya nakledilmesi ve milli iradenin önünü kapatanlarla, büyük millet meclisinin kapatanlarla geriye dönük hukuk mücadeleleri ve millet adına bir hesaplaşma başlamıştır. Bu müdahaleleri yapanlar yargı önünde hesap vermeli cezalandırılmalıdır ve bir daha Türkiye demokrasi dışı, hukuk dışı, milli irade dışı müdahalelere izin verilmemelidir. Şu anki siyasi irade bunu 12 Eylül referandumuyla sağlamıştır, fakat hükümet şunu unutmamalıdır ki seçimlerdeki %10 barajı da, milletvekili dokunulmazlığında, medyada yaratılan siyasi kartelleşmede, deniz feneri gibi yolsuzlukların yargıya intikal edilmemesi gibi durumlarda milli iradenin önünü kapatır. 21yy. Türkiye’nin yüzyılı olmalıdır, milletvekilleri artık geriye dönük darbe mücadelelerini yargıya bırakıp Türkiye’nin en büyük problemi olan Yeni Anayasayı konuşarak millete anlatmalılardır. Bugün siyasiler Türkiye’nin cari açık problemini konuşmalılardır. Bugün siyasiler barış içerisinde topyekûn bir arada yaşamanın yolunu aramalılardır. Siyasiler komşu ülkelere nasıl barış içerisinde bir duruş gösterebiliriz bunu konuşmalılardır. Siyasiler Avrupa birliği konusunda daha pozitif adımlar nasıl atılır bunu konuşmalılardır. Türkiye’nin enerji problemin konuşmalılardır ve bunun gibi birçok 21.yy da Türkiye’nin, dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri olmasını engelleyecek problemleri konuşmalıdır. Bu düşüncelerle yakında yapılacak olan büyük kongremizde güçlenerek ve bütünleşerek çıkacağımıza inanıyoruz, güçlenmiş bir demokrat partiyle Türkiye’nin problemlerine daha demokrat daha aydınlık, daha özgürlükçü bakabilen bir siyasi irade kuracağımıza düşünüyoruz” dedi.

02.05.2012