Geçtiğimiz Çarşamba günü Edremit Cumhuriyet Meydanı’nda çevreciler tarafından, taş ocağı işleteceği için protesto edilen Edremit Belediyesi’nin şirketi olan Ed-Bel’in genel müdürü Hasan Tunceli yapılan protestonun tamamen haksız olduğunu, Ed-bel’in çevreye zarar veren değil, aksine çevreyi koruyan bir kurum olduğunu üstüne basa basa bildirdi. Son dönemlerde şirketin geçtiğimiz yıllardaki kötü yönetim sebebiyle saplandığı borç batağı ve atıl durumundan kurtarmak için bir dizi çalışma yaptıklarını ve bu sayede şirketin borç yükünü azaltarak tekrar faal hale getirdiklerini ifade eden şirket müdürü Tunceli, “Ed-Bel’in artık kendini idare edecek ve bölgeye istihdam sağlayacak konuma gelmesi bazı isimleri ve kurumları rahatsız ediyor olmalı ki, kamuoyunun gözünde şirketimizi kötü göstermek için adeta karalama kampanyası başlatılmış durumda. Avukat Tuncay Kılıç dönemi öncesinde büyük bir borç batağına sokularak milyonlarca lira zarara uğratılan şirketimiz bölge halkına hizmet verebilmek için kaynak üretmektedir. Bu kaynaklardan birisi olarak söz edilen ve protestonun sebebi olan taş ocağımız Belediye Başkanımız Av. Tuncay Kılıç ve ekibimizin çabaları ile hiç yoktan var edilmiş ve hem şirketimize sermaye hem de bölge halkına iş olanağı olarak katma değer sağlamıştır. Alınan bu belgeler taş ocağının çevreye zarar vermeyeceğinin resmi bir belgesidir. Bu belgeler isteyen kurum ve kişilere şirketimiz tarafından gösterilebilir. Çarşamba günü mitingine istinat edilen suçlamalardan biri de ÇED raporu ile ilgiliydi. ÇED raporu alanın büyüklüğü ile ilgili değil çıkarılacak taşın miktarına ile ilgilidir, bu miktara göre ÇED’e gerek yoktur belgesi verilir. Kişi ve kuruluşlar kanunları ve yönetmelikleri bilmeyebilirler. Bir şeyi öğrenmek için en iyi yöntem bu konuyla ilgili araştırma yapmak, ilgili kurum ve kuruluşlara danışmaktır. Süslü cümleler kullanılarak suç olmayan bir şeyi suç varmış gibi göstererek insanları kamuoyunu yanıltmak hiç kimsenin işine yaramaz. Hiç kimse yasalardan üstün değildir. Biz anayasal hakkımızı kullanarak tamamı resmi yollardan bu izinleri aldık. Böyle bir durumda bile yıllardır çevreci kimliği ile masum köylülerimizi kullanarak şovmenliğe soyunanlar öncelikle kendi yaptıkları inşaatları durdurarak el altından yaptıkları çevre katliamına son versinler. Bizim kiraya verdiğimiz taş ocağımız ne köyün içme uyuna zarar verecek ne oradaki doğal güzellikleri yok edecektir” dedi.

“TEK ZARARIMIZ KAHVECİYE”
“Ocağımızın bulunduğu bölgede ki tek zararı köydeki işsizlik ve kahvede gün boyu boş boş oturan köylülerin sayısı azalacağı için köyün kahvecisine olacaktır” diyen Ed-Bel şirketi genel müdürü Hasan Tunceli, “Masum köylülerimizin iyi niyetleri bazı kişiler tarafından kötüye kullanılmaktadır. Bu şirket bugüne kadar yaptığı bir çok doğa çalışması ile bölgemizin doğal güzelliklerinin arttırılması için büyük çaba sarf etmiştir. Ayrıca eleştirilerin odak noktasına konulan başkanımız Tuncay Kılıç’da tam bir doğasever olup kurak bir tepeden bölgenin en büyük doğa parkına dönüştürdüğü Ülkü Tepesi doğa katliamı yaptığını iddia edenler tarafından gezilmelidir. Yapılan eylem ile şirketimizi karalamaya çalışanlar sadece şirketimize değil Edremit halkına leke sürmektedir. Biz burada yaptığımız çalışmaları kendimiz için kullanmıyoruz. Bu şirketin kazandığı tek kuruş bile Edremit halkına bölge halkına dönüyor. Ayrıca yapılan eylem izinler dahilinde olsa bile isim belirtilerek karalama kampanyasına dönüştürüldüğü için yasal haklarımızı kullanmak için harekete geçmiş bulunmaktayız diye konuştu.

“MİLYONLARCA LİRALIK BORÇ BIRAKILIRKEN NEREDEYDİNİZ?”
Belediyeye ait bir şirket olan Ed-Bel’in çalışanlarına göreve geldiklerinde maaş borcu, sigorta, vergi borçları gibi eski para ile trilyonlarca liralık borcu olduğunu belirten Tunceli, “Edremit Belediye Başkanı Av. Tuncay Kılıç’ın 2004 yılında borçsuz bıraktığı şirket 2009 yılına kadar elindeki arazileri satılmış, kira gelirleri toplanmamış, faal olarak çalıştığı hiçbir alan kalmamış ve üstelik dev bir borç batağına sürüklenmişken bugün bizim üstümüze gelenler neden sesini çıkartmadılar. Bizler personelimiz maaşını alamadığında uykuları kaçan insanlarız elbette ki bu duruma duyarsız kalmamız beklenemezdi. Bu yüzden Başkanımız ve ekibimiz ile gece gündüz projeler üretip şirketi eski parlak günlerine döndürmeye çalışıyoruz ve bunu başaracağımıza da canı gönülden inanıyoruz” dedi.

03.09.2012