Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan KESK üyelerine, ilçede faaliyet gösteren bazı siyasi partilerin de destek verdiği gözlendi. KESK’e bağlı Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilcisi Edibe Keleş tarafından seslendirilen açıklamada, AK Parti hükümetine seslenilerek, “Ülkeyi Baskı ve Zorla Yönetmeye Çalışmaktan Vazgeçin” denildi. Yapılan açıklamada, “Sendikamızın ve bağlı bulunduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK’in, hükümetin 4688 sayılı yasa ve eğitimin 4+4+4 diye kademelendirilmesine karşı yapacağı 2 günlük grev ve kitlesel basın açıklamasına ilçemizden de katılmak için Ankara’ya gitmek isteyen üye ve dostlarımızın hukuksuz bir şekilde önleri kesilmiş, sendikal faaliyetleri ve seyahat özgürlükleri engellenmişti. AKP iktidarına anayasayı çiğneyerek seyahat özgürlüklerinin engellenmesi yetmemiş olacak ki 22 arkadaşımız hakkında 2911’e muhalefetten önce soruşturma açılmış ardından da bu soruşturmalar dava sürecine dönüştürülmüştür. 13 Aralık 2012 tarihinde 22 arkadaşımızın mahkemesi olacaktır. Türkiye'nin dört bir yanın da gün geçmiyor ki bu tür baskılar, cezalar olmasın. Yasama, yürütme ve yargının da tek elde toplandığı bir rejimin zeminlerinin güçlendirildiği bu dönemde, AKP hükümetine dönük eleştirel veya tamamen karşıt bir tutum alan kesimler ya özgürlükleri ellerinden alınarak demir parmaklıklar ardına gönderilmekte, ya da sesleri polis gücüyle bastırılmak istenmektedir. Bunun son örneğine 29 Ekim’de Ankara’da tanık olduk. Cumhuriyetin 89. yıldönümünü kutlamak isteyen, içinde yaşlıların ve çocuklarında olduğu on binlerce kişi AKP hükümetinin artık her toplumsal eylemde gelenekselleşen polisiyle, copuyla, tazyikli suyuyla, biber gazı ve panzerleriyle karşılaştı. AKP’nin ileri demokrasisinin yeni bir örneğinin yaşandığı olaylar, bir kez daha AKP hükümetinin içinde bulunduğu endişenin ve kaygının boyutlarını da ortaya koydu. Artık kendisine karşı en ufak bir sese bile tahammülünün kalmadığı, 29 Ekim’de yaşanan polis terörüyle bir kez daha teyit edilmiş oldu. Bu durum, artık devletleşen AKP hükümetinin, kurduğu otoriter rejim vasıtasıyla yaratmaya çalıştığı korku imparatorluğunu kurumsallaştırmaya çalışırken, şiddeti hangi kesimden olursa olsun halkın üzerinde kullanmaktan çekinmediğini göstermiştir” ifadeleri yer aldı.

HALEN DAHA SÜREN ÖLÜM ORUÇLARI HATIRLATILDI
Yapılan açıklamada, “Açıkça görülüyor ki; düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, muhalif olan herkesin baskı altına alındığı, diz boyu hukuksuzluğun egemen olduğu bir ülke yaratılmak istenmektedir. Bilindiği gibi ülkemizin bir başka can yakıcı sorunu da 66 cezaevinde 600’ün üzerinde kişinin çeşitli taleplerle başlatmış olduğu açlık grevleridir. Ancak AKP hükümetinin taleplerine gözlerini kapatması ve kulaklarını tıkaması sonucunda açlık grevleri ölüm orucuna döndürülmüştür. Ölüm oruçlarının bugün 52. günüdür ve her an ölümlerle karşı karşıya kalabiliriz. 1980 yılından bu yana Türkiye cezaevlerinde 144 kişi açlık grevleri ve ölüm oruçları nedeni ile yaşamını yitirmiştir. Bu kadar ağır bir sürecin yaşandığı Türkiye’de yeni ölümlerin yaşanmaması için Hükümeti sorumlu davranmaya ve süreci zorlaştırmamaya davet ediyoruz. Mahpuslara zorla müdahale edilerek tek kişilik hücrelere atılması ve bilinçsizce yapılacak tıbbi müdahaleler sorunları daha da ağırlaştıracaktır. 2000 yılında yaşanan açlık grevlerine yapılan müdahale ve devam eden açlık grevleri sonucu onlarca insanın ölmesi yüzlerce insanın sakat kalmasına neden olan bir durumun tekrar ortaya çıkmaması için gerekli girişimlerde bulunmak için Adalet Bakanlığı’nın başta tabip odaları olmak üzere insan hakları savunucularının açlık grevi yapılan cezaevlerini ziyaret etmesine izin vermesi gerekmektedir. Dolayısıyla sorun, diyalog ve müzakere yöntemi ile çözülmelidir. AKP hükümetine bir kez daha sesleniyoruz: Zaten sorunlu olan demokrasiyi giderek yok etmeye çalıştığınız bu dönem aynı zamanda size karşı seslerin bir çığlığa dönüştüğü de bir dönem olacaktır. Eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen insanların sayılarının artarak karşınıza çıkmasını asla engelleyemeyeceksiniz” denildi.

Basın açıklaması sırasında KESK üyelerinin sık sık hükümet aleyhine sloganlar attığı gözlendi.

05.11.2012