Emekli-Sen üyeleri, Cumhuriyet Meydanı’nda toplandıktan sonra Ali Çetinkaya Caddesi’ni takiben devlet hastanesi bahçesine geldi. Buradan Hürriyet Caddesi’ne geçen emekliler, basın açıklaması yaptıktan sonra dağıldı. Basın açıklaması sırasında çok sayıda pankart açıldı.

Emekli-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Baykent’in okuduğu basın açıklamasında, “Bu değişikliklerin en başında, sağlık sisteminin finansmanı geliyor. Söz konusu değişikliklerle tedavi ve muayene masraflarının tamamının sosyal güvenlik sisteminden karşılanması yerine cepten ödeme veya maaştan kesilme modeli getirildi. Asgari ücretin net 846 lira, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 121 lira, yoksulluk sınırının ise 3 bin 554 lira olduğu bugün insanların sağlığa daha çok para ayırmak zorunda kalmaları bütçelerini alt üst etmektedir. Dört kişilik bir ailenin gıda, giyim, konut, ısınma gibi giderlerin ardından sağlık harcamaları vatandaşın sağlığını bozmaktadır. Sağlıkta soygun daha hastaneye gitmeden, randevu alırken başlıyor çünkü Alo 182'den randevu alan herkes bunun karşılığında 4 buçuk lira katılım payı ödüyor. Daha randevu alırken, vatandaşın cebinden çıkmaya başlayan para, hastaneye girdikten sonra, ilaç katılım payı, muayene katılım payı, reçete ücreti, tahlil ve tetkik farkı, erken muayene farkı gibi değişik adlarla devam ediyor. Devlet, üniversite ve özel hastanelerle aile hekimliklerindeki tedavinin faturası, eczanelerde tahsil ediliyor, emeklilerin ise aylıklarından kesiliyor. Küresel sermayenin dayattığı, sağlıkta dönüşümün başladığı ilk dönemlerde, devlet ve üniversite hastanelerinde ücret alınmıyordu. Bu uygulama, sağlıkta dönüşüme karşı yükselebilecek tepkileri önlemek için bir aldatmacaydı. Zira dönüşüm için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılıp, program tam olarak yürürlüğe girince önce 3 lira muayene ücreti alınmaya başlandı. Bu ücret şu anda devler hastanelerinde 8, özelde ise 15 lira. Eskiden halka en yakın kurum olan ve ücretsiz hizmet veren sağlık ocakları yerine aile hekimliği getirildi. Aile hekiminin yazdığı reçete için 3 kalem ilaca kadar 3 lira, 3 ilaçtan sonra ise yazılan her bir kalem ilaç için 1 lira katılım payı alınmaktadır. Kuşkusuz bu dönüşümde vatandaşın cebini ve sağlığını ilgilendiren en kritik değişiklik, katılım payı ve otelcilik hizmeti dışında ücret alınmasına sebep olan istisnai sağlık hizmetleridir. Bu kapsamındaki işlemlerin sayısı arttırıldı. Daha önce 12 kalem olan istisnai sağlık hizmeti sayısı 29 kaleme çıkarıldı. Bu uygulamayla SGK ile sözleşmeli veya protokol imzalamış kuruluşların, kamu-özel farkı gözetmeksizin, her işlem için bedelin 3 katına kadar ücret alınmasına yolu açıldı. Böylece hastalardan 100 lira ile 7 bin 500 lira arasında değişen rakamlarla ücret alınabiliyor. SGK tarafından 400 lira diye belirlenmiş, kapsül endoskopi için bin 200 lira bedel belirlenmiş. Lazerle prostat tedavisi için ise 3 bin 605 lira bedel alınabilmektedir. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür” ifadelerini kullanıldı.

20.02.2014