Akraba olan Yıldırım ve Karabacak ailelerinin 10 yaşındaki kızları Tuğçe Yıldırım ile Büşra Karabacak, 21 Mart 2006 tarihinde öğle tatilinde geldikleri evlerinden tekrar okula giderken ortadan kayboldu.

   Karacalar Köyü Mustafa Kangal İlköğretim Okulu 4-B sınıfında okuyan, aynı sırada oturan, okula gidiş-dönüşte de birbirlerinden ayrılmayan kuzenler, en son köy ile okulu ayıran Balıkesir-Savaştepe Karayolu'nun 100 metre yakınında görüldü.

   Savaştepe İlçe Jandarma Komutanlığı'nın raporu üzerine Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı'nca Tuğçe ve Büşra'nın fotoğrafları ile kimlik bilgileri, tüm il ve ilçelerdeki jandarma ve emniyet birimlerine iletildi. Jandarma ekipleri Balıkesir'e giriş-çıkış yapan yabancı plakalı tüm araçları da incelemeye aldı, ancak sonuç alınamadı. Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, olaya el koyarak idari ve adli soruşturma başlattı. Jandarmaya teknik destek yardımında bulunan Emniyet Müdürlüğü'nde de kayıp çocuk olayıyla alakalı özel bir ekip oluşturuldu.

   Kuzenlerin cesetleri, kaybolduktan 44 gün sonra 3 Mayıs 2006 tarihinde Karacalar Köyü'ne 8 km. mesafedeki Çamurlu Köyü yakınlarında bir menfezde bulundu. Çocukların cesetlerini bulan Çamurlu Köyü Muhtarı Murat Kaya, hemen jandarma karakoluna giderek haber verdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri ve savcı, yaptıkları incelemenin ardından cesetlerin çocuklara ait olduğunu belirledi. Olay yeri inceleme ekiplerinin araştırmasında, çocukların cesetlerinin bir naylona sarılarak beton büzün içine saklanıp üzerinin örtüldüğü, bir süre sonra vahşi hayvanların toprağı kazarak cesetleri çıkarıp parçaladıkları tespit edildi.

   Büşra ve Tuğçe'nin aileleri gelen kara haberle perişan oldu. Otopsi raporunda üzerlerindeki önlüklerinin bağıyla boğularak öldürüldükleri belirlenen kuzenler, köy mezarlığında yan yana defnedildi. Tarifsiz acı yaşayan aileler, yetkililerden kızlarının katillerinin mutlaka bulunmasını, aksi halde hem kendilerinin hem de çocuklarının kemiklerinin sızlayacağını söyledi.

   Cinayetle ilgili soruşturmayı derinleştiren jandarma, olay yerindeki parmak izi, ayak izi, otomobil izi gibi bütün delilleri değerlendirirken, cenazeden alınan kamera görüntülerinde tespit edilen bazı şahıslarla ilgili incelemelerin olumsuz sonuçlandığı öğrenildi. Olayların ardından aileye çok sayıda taziye ziyareti yapıldı. Tuğçe ve Büşra'nın katil ya da katillerinin bulunup yakalanmasını sağlayacak olanlara kimlikleri gizli kalmak kaydıyla yüklü miktarda para ödülü verileceği açıklanmıştı.

   Bu arada, köy mezarlığında yan yana toprağa verilen Tuğçe ve Büşra'nın kabirlerine Türk bayrağı asıldı. Katiller bulunmadan bayrağı çocuklarının kabirlerinden indirmeyeceklerini söyleyen aileler, olayın üzerinden tam 2 yıl geçmesine rağmen bu umutlarını hala muhafaza ediyor. Büşra'nın babası Mustafa Karabacak, otopside elde edilen doku parçasının laboratuar sonucunda birden fazla erkeğe ait olduğu, dokunun DNA incelemesinde şüphelilerin birbirlerine akraba olabileceklerinin tespit edildiğini, jandarmanın araştırmalarının bu yönde hızla devam ettiğini bildirdi.

   Kuzenlerin cinayetiyle ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülürken, İl Jandarma Komutanlığı, çocukların katil ya da katillerinin mutlaka yakalanacakları bildirildi. Olayla ilgili, binlerce kişi mahkeme izniyle teknik takibe alınırken, bugüne kadar hiçbir mesafe kat edilemedi.

   Tuğçe Yıldırım (10) ve Büşra Karabacak (10) isimli kuzenlerin aileleri, çocuklarının katledilişinin 2. yıldönümünde yine acıya boğuldu. Büşra'nın babası Mustafa Karabacak, "Değil 2 yıl, 20 yıl da geçse bu katiller bulunacak, ortaya çıkarılacaklar. Devletimiz büyük ve güçlü, bunlar bulunacaktır. Ancak, yavrularımızı katleden bu canavarlar hala aramızda dolaşıyorlar, toplum içinde geziyorlar. Bitsin, yüreğimizde bu acı dinsin artık. Bizim dayanacak gücümüz kalmadı. Çocuklarımızın katilleri şehit kanlarıyla sulanmış bu kutsal vatan topraklarımızda özgürce dolaşamasınlar, basamasınlar. Yakalansınlar, adalete hesabını versinler. Biz mahşerde zaten hesaplarını soracağız" diyerek yüreklerindeki acıyı ifade etti.

   Öte yandan, yeni dönemde 6. sınıfa gidecek olan Büşra'nın kardeşlerini sabah okula kendisi götüren anne Hanife Karabacak, onlara bir şey olmasından korkup öğle arasında yemek için eve getirip tekrar okula bıraktıktan sonra akşam çıkışında da çocuklarını tekrar alıp eve götürüyor.

   Rençberlik yaparak geçimlerini sağlayan aile, katiller hala bulunamadığı için huzurlarının olmadığını, diğer çocuklara da bir şey olur diye gözlerine uyku girmediğini, katillerin yakalanmasıyla en azından rahatlayacaklarını söyledi.

17.03.2008