Hayvancılıkta Avrupa Birliği'ne uyum konusunun ele alındığı EGEV, ESİAD ve BTO tarafından düzenlenen seminere, Tarım İl Müdürü Ruknettin Ceyhun, Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı Erhan Ortaköylü, Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kula ve Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat katıldı. Seminerde Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Yaşar Uysal, Avrupa Birliği ve Türkiye Ekonomisinde Tarım ve Hayvancılık konusunda görüşlerini belirtti.

Uysal "Avrupa Birliği yapısal politikaları hayata geçirdi. Bir havuz oluşturuldu, tarım ürünleri ve hayvancılık ithalatından elde edilen bu havuzda tutuldu. Bizim olmayan bir bir havuzumuz var. Bu konu ile ilgili Ziraat Bankası uzun dönem zarar etti.1980'lere ve 90'lara gelirsek, Avrupa en büyük ithalatçı, Amerika'dan sonraki en büyük ihracatçı oldu. Türkiye'de çiftçinin cebine 60 lira giriyorsa diğer sektörde çalışanın cebine 100 lira giriyor. Fakat, Avrupa'da çiftçinin cebine giren para, diğer sektörlere göre daha fazla. O kadar çok desteklemelerde bulundular ki, üretim istenilen seviyeyi aştı. Bu da onlar için farklı bir sorun oluşturdu. Avrupa Birliği politikaları yenileme üzerinedir.

Dinamik bir dünyada yaşıyoruz. Dededen, babadan görülen yöntemlerle rekabet edilemez. AB'ye üye olmak istiyoruz, onlarda şart olarak benim yaptıklarımı yap diyor. Siz tam teknolojiye ayak uyduruyorsunuz, Avrupa Birliği kendini yeniliyor. Avrupa, herşeyden önce çiftçi bilinçli olacak. Bugün hayvancılıkta rekabetin anahtarı çiftçilerdir. AB, çiftçi desteklemelerinde çevreyi kirletmeme şartı koydu. Eğer ki biz AB'ye üye olursak hayvanların beslendiği yerin standartı olacak. hayvanları taşımanın bir standartı olacak. Avrupa çiftçisi 7 yıl sonraki destekleme rakamlarını biliyor, 7 yıl sonrasını görebiliyor." dedi.

Uysal, seminerde bazı analizlere dikkat çekti. Uysal, "Komşumuz Yunanistan 1981 yılında AB'ye üye oldu. Bir yılda 3 milyar 200 milyon euro destekleme bedeli aldı. Biz de AB'ye üye olsaydık 28 yıllık süreçte 200 milyar euro yakın destekleme alırdık. Şu anda İspanya'da 23 milyon koyun var, bizde 25 milyon.İsveç, bir sığırdan bir yılda 8 bin litre süt alıyor. Bizde ortalama bin 800 litre. Belçika, bir sığırdan 411 kilo et alıyor. Biz ortalama 183 kilo et alabiliyoruz" dedi.

Sektörel etki analizleri ve AB eğitim seminerine katılan çok sayıda sanayici, işadamı ve çiftçi dağıtılan kitapçıklarla da bilgilendirildi.

12.06.2008