Havran’da tamamlanan baraj nedeniyle mağaraları su altında kalacak 20 bin yarasanın, doğal ve 3 bin TL’ye yaptırılan mağaralarda bulunamamasına tepkiler sürüyor.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurul üyesi Murat Narin, yarasaların çok miktarda böcek tükettikleri için doğal dengede son derece önemli rol oynadığını belirtti, şunları söyledi: “Havran’daki 20 bin yarasalık bu koloni, her gece 100 kilodan fazla zeytin zararlısı böcek yiyebiliyor. Yarasaların yok olması zeytin sineğinin de çoğalmasına, dolayısıyla da yöre ekonomisine büyük darbe anlamına geliyor.”

Yarasaların mahkeme kararıyla yapılan inceleme sonucunda mağalarında bulunamadığını hatırlatan Narin, “Baraj bölgesindeki yarasalar, ses ve ışıkla kovalanarak doğal yaşam alanlarından koparıldı. Doğal mağaranın önüne duvar çekilerek mağaraya girişleri engellendi, yapay mağaraya taşınmaya zorlandı. Ancak, yarasalar mağaralarında değil. Nereye gittikleri sorusunun yanıtını ise, artık DSİ yetkilileri verecek” diye konuştu.

Dava açma hazırlığı

Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği’nin (GÜMÇED) avukatı Ahmet Özkoca da yarasaların, ulusal ve uluslararası yasayla korunduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu yarasa türleri, altında Türkiye’nin de imzasının bulunduğu ‘AB Fauna Flora

Yönetmeliği’nde de koruma altında. Türkiye’nin taraf olduğu ‘Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi’ de yarasalarla ilgili konuda Türkiye’yi bağlamakta. Mahkeme kararı ile yaptığımız incelemede DSİ, bu yasağa uymadı. Koruma altındaki türleri taşımaya çalıştı. Yarasalar mağalarında bulunamadı. Yarasalar, koruma altında olmaları gerekirken korunmadı.”

Mahkemeyle yarasaların mağalarında olmadığını belirlediklerini söyleyen Özkoca, “Bilirkişi raporunu bekliyoruz. Bundan sonraki süreci gelecek bu rapor belirleyecek. Bu dava, uluslararası boyutlara kadar taşınacak gibi görünüyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’na tazminat davası açmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Konu istismar edilmesin

Havran’ın AKP’li Belediye Başkanı Hasan Lofçalıoğlu, barajın su tutmasının kendisini çevreci olarak adlandıran bazı grupların sudan gerekçelerle engellemeye çalıştıklarını iddia etti, şu görüşü savundu: “350 metre uzunluğundaki mağaranın kapısından bakmakla yarasa mı görünür? Yarasalar taşınırken ölseydi, ölülerini bulurlardı. Bakan Veysel Eroğlu yarasaların başarıyla taşındığını açıkladı. Benim araştırmalarımla da, yarasaların taşınma işlemi zayiatsız olarak tamamlandı. Halk barajın bir an önce su tutup, tarlalarının sulanmasını istiyor. Bu yüzden, bu konuda çevrecilere karşı tepki göstermeye başladı.” Havran Kaymakamı Fatih Genel ise, yargıya taşınmış konu hakkında konuşmasının doğru olmayacağını söyledi. DSİ yetkilileri de bu konuda konuşmadı.

21.01.2010