KRAL, KRALİÇE POLEMİĞİ
CHP Merkez İlçe Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenleyen CHP İl Başkanı İrfan Barış, son birkaç gündür partisi ve şahsıyla ilgili bazı gazetelerde yayınlanan haberlere sert tepki gösterdi. Özellikle Edremit ilçesinde basılan Önce Körfez isimli gazetenin sahibi olan CHP İGM Üyesi Selahattin Yay ve gazetesindeki köşe yazarı hakkında sert açıklamalarda bulunan İrfan Barış, Politika Gazetesi'ne de sitem edip atıfta bulundu.

İrfan Barış, "Bir gazetede, körfez bölgesinde bir gazetede köşe yazısı yazan arkadaşımızın yazılarını dayanak yapıp veya o gazete sahibinin sözlerini dayanak yapıp bizimle ilgili görüşlerini, düşüncelerini köşesine aktaran sevgili dostumuz Tarık Sürmelioğlu'nun gazetesinin 2 günlük başlıklarını özetiyle size sunup sonra da bazı belgeler sunacağım. CHP İl Başkanı İrfan Barış bu defa da İGM'nin Edremit üyesi gazete sahibi olan Selahattin Yay ile tartıştı. Barış Yay'a gazeteni kapat git dedi. Barış'ın İGM Bandırma üyesi İsmet Koçyiğit'le de arası gergin. Benim hiç kimseyle bir alıp veremediğim olmadığı gibi hele hele İsmet Koçyiğit ile de ilişkilerimizin son derece iyi olduğunu belirtmek istiyoruz.

CHP'deki toplantıda gergin anlar başlıklı yazıyla alakalı haber konusu, aslında partinin grup içindeki basına kapalı toplantı olup dışarıya ifşa edilmemesi gerekir. Selahattin Yay burada parti suçu işlemiştir. Bu partinin geleneği, tüzüğü ve programında kesinlikle dışarıya ifşa edilmemesi hükmü taşıyor. Sen de bir gazete çıkar irfan bey başlığı adı altında başka bir haber. Selahattin Yay'ı körfezde gazetecilerin kralı ilan ediyor.

Eğer Selahattin Yay körfezde gazetecilerin kralıysa kaldı ki bu Politika Gazetesi'nin imtiyaz sahibi de şu anda sayın Güzide Sürmelioğlu görünüyor herhalde merkezin de kraliçesi Güzide Sürmelioğlu. Eğer bu kral, kraliçe değerlendirmeleri yapılırsa yanlış. Kaldı ki Selahattin Yay gazetecilik geleneğinden gelmiyor, bir eğitimci. Ben gazetecilikte böyle kral, kralcı, bilmem ne benzetmelerine kesinlikle karşı çıkıyorum. Bu noktaya nereden geldik? Önce Körfez Gazetesi'nde köşe yazan herkesi tırmıklayan bir kedi var, o başlıkta yazı yazan bir arkadaşımız var. Bu yazıları çok uzun zamandan beri takip ediyoruz ama abone değiliz. Gazetecilikte asıl olan eleştiri olacaktır, siyasette eleştiriye katlanmayan, katlanamayan kesinlikle siyaset yapmaması lazım. Ama gazetecilik açısından da insan haklarına kesinlikle saygı duyulması lazım. Yani insanları küçük düşürücü, dejenere edici hareketler gazeteciliğe yakışmayan hareketlerdir.

Aynı gazetede sayın genel başkanımızla ilgili çok düzeysiz suçlamalar. Körfezin en çalışkan belediye başkanlarımızdan Cahit İnceoğlu'nu Bülent Ersoy'larla mukayese etmek, onunla ilgili çok düzeysiz yazılar yazmak. Bunun ötesinden, 'Ey İrfan Barış cenaze namazına CHP minibüsüyle gitmeye utanmıyor musun?' demiş. Elbette ki partimizin aracıyla gideceğiz. Hasan Bülent Türközen'e (Ayvalık Belediye Başkanı), 'Ankara'ya kime sorup da gittin? Gazetecilere hesap verdin mi, o paraları sen kime sordun da harcıyorsun?' diyor. Böyle bir şey var mı? Belediye başkanları devlete karşı sorumlu, kedi gözüne karşı sorumlu değil. Balya Belediye Başkanı ile ilgili bir yazı yazmış, zabıtadan geldiğini, çöpçülükten geldiğini vs küçültücü sözler yazmış" dedi.

"YA ADAM GİBİ GAZETECİ ÇALIŞTIR YA DA GAZETENİ KAPAT GİT"
CHP İl Başkanı İrfan Barış, Önce Körfez Gazetesi'nin sahibi CHP İGM üyesi Selahattin Yay'ı adeta yaylım ateşine tuttu. Yay'ın gazetesinde çalıştırdığı bir köşe yazarının CHP'ye karşı olan eleştirilerinde son derece seviyesiz, düzeysiz küfürbaz şekildeki yazılarına izin verilmesini ayrı bir eleştiri konusu yapan İrfan Barış, şöyle devam etti;

"Artık son damla bayanlardan da özür dileyerek okuyorum, 1 Nisan tarihli yazı. 'Bu CHP'liler ne zaman kaynaşacak yahu? Hemen her gün gazetelerde bir haber ve hepsinde aynı başlık CHP'liler dayanışma yemeğinde buluştu. Kardeşim yeter yahu kaynaşacaksanız kaynaşın, dayanışacaksanız dayayın birbirinize ne dayayacaksınız. Ama şu açlık sınırında mücadele eden halkın önünde açık büfe kahvaltılı resimlerinizi de dayanıştığınız bol rakılı akşam yemeklerinizin fotoğraflarını da alın gidin be artık yeter.' Böyle argo, gazeteciliğin kralı diye tanımlanan bir insanın gazetesine yakışmayan bir söz. Ben bunu bütün CHP'lilere bir hakaret, bir küfür olarak kabul ediyorum. Hem bunu yazan hem bu gazetenin sahibi hakkında da yasal işlemleri de önümüzdeki hafta başlatmış olacağız.

Hepiniz gazetecisiniz, böyle küfür eden, seviyesiz bir gazeteciyle ilk defa karşılaşıyoruz. Selahattin Yay'a 'Sizin köşe yazarınız seviyesiz, kültürsüz yazılar yazıyor, insanlara saldırıyor. Sen Cumhuriyet Halk Partisi'nin İl Genel Meclis üyesisin. Kaldı ki Ayvalık, Akçay belediyelerine sataşıyorsun. 53 belediye var. Bu küfürbaz sözlerinizle ilgili niye uyarmıyorsunuz?' dediğimde, 'Benim gazetem özgür, yazarlarımıza müdahale etmeyiz' dedi. Böyle bir şey olabilir mi? Küfür eden yazarına gazetenin sahibi müdahale edemez mi? Bıraktır dediğimizde, 'Ne yapayım, adam bulamıyorum onunla çalışmak zorundayım' diyor. Ben de dedim ki, 'Arkadaş eğer bu gazete bu kişiye endeksliyse, bu kişi olmadan gazete çıkmıyorsa kapat git gazeteni dedim. Evet, sözümün arkasındayım. Bu kadar seviyesiz, insanlara küfür eder nitelikte, insanlara sataşan, düzeysiz bir gazeteci hiçbir gazetede çalışamaz.

Herhalde Selahattin Yay'dan başka hiçbir gazeteci de bu gazeteciyi bu üslup ve tavırlarıyla çalıştırmaz diye düşünüyorum. Bu yazıyı okuduktan sonra Tarık Bey bize hak verecektir. Arkadaşlar gazetecilik ahlakında böyle bir şey var mı? Bu ülkede gazeteciler cemiyeti var, basın ahlak yasası var. Açıkça söylüyorum, bu kadar düzeysiz yazılarına son verdirecek, adam gibi yazı yazdıracak veyahut da bu adamın işine son verecek. Eğer benim işim bu adam olmadan olmuyor diyorsa ki böyle bir şey mümkün mü? Kabul edelim ki o adam işi bıraktı Selahattin Yay gazeteciliği bırakacak mı? Ben sözümün arkasındayım. Eğer bu adamdan başka adam bulamıyorsa gazetesini kapatıp gidecek. İnsanlara değer veren, onurlarıyla oynamayan insanlara insan gibi bakan, adam gibi gazeteci bulacak, adam gibi gazetesini çıkaracak. Ne yazık ki bu arkadaşımızın bizim partimizin İGM üyesi olması bir talihsizlik."
CHP İl Başkanı İrfan Barış, Selahattin Yay hakkında parti içinde gerekli idari soruşturmayı başlatacaklarını, Yay'ı disiplin kuruluna sevk edeceklerini, ayrıca parti adına hem Selahattin Yay hem de yanında çalıştırdığı köşe yazarı hakkında Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunup hakkında dava açacaklarını da bildirdi. Yasal sürecin önümüzdeki hafta başlatılacağı belirtildi.

MUHABİR MÜDAHALE ETTİ
CHP'deki basın toplantısında, Balıkesir merkezde yayınlanan ve İl Başkanı İrfan Barış'ın gazeteyi ve sahiplerinin isimlerini açıkça telaffuz ettiği açıklamada ilginç bir durum yaşandı. Toplantıyı takip eden gazetenin muhabiri, İl Başkanı İrfan Barış'a, "Sizin kral, kraliçe açıklamanız çok talihsiz bir açıklama oldu. O toplantının ne şekilde geliştiğini ben biliyorum. Çünkü haberi ben yaptım. Açıklayan Selahattin Yay değildi. Ben de bunu size söylüyorum, araştırmayı siz yapın" diyerek saptama yaptı.

Bunun üzerine CHP İl Başkanı İrfan Barış, Tarık Sürmelioğlu ve eşinin çok sevdiği dostları olduğunu, ancak haber konusunda medeni ilişkileri birbirinden ayırmak gerektiğini, kendilerini dinlemeden tek taraflı haber yapılmasından dolayı son derece üzgün olduklarını söyledi. CHP'li yöneticiler, grup toplantısında Selahattin Yay'ın, "Ben bunları yazarım" dediğini belirttiler. Basın toplantısında yöneticiler ve çok sayıda partili de hazır bulundu.

13.04.2010