Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, çiftçiye verilen 5 milyon liralık desteklemenin yetersiz olduğunu belirterek, böyle devam etmesi halinde geçmişte kendine yeten bir Türkiye'nin, gelecekte gıda krizi yaşamasının sürpriz olmayacağını söyledi.

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenleyen Sözat, Türk çiftçisinin problemleri ve çözüm yolları hakkında bilgi verdi.
Oda Başkanı Sözat, 1984 yılında Dünya Tarım Üreticileri Federasyonu tarafından 14 Mayıs'ın Dünya Çiftçiler Günü olarak belirlendiğini kaydetti. Bu kapsamda cuma günü Zağnos Paşa Camisi'nde çiftçiler adına Mevlit okutularak lokma dağıtılacağını ifade etti.

Çiftçilerin maddi ve manevi olarak büyük bir motvasyona ihtiyacı olduğunu söyleyen Sami Sözat, düne kadar kendi yağıyla kavrulduklarını, dünya çiftçileriyle bütünleşemediklerini vurguladı. Diğer ülkelerde uygulanan tarım politikalarıyla Türkiye'dekilerin çok farklı olduğunu belirten Sözat, "Türk çiftçisinin diğer ülkelerdeki ürünlerle rekabet şansı yok. Tarım politikalarının Avrupa Birliği standartına getirilmesi şart. Türkiye'deki çiftçilerin üretme azmi, Avrupa'dakilerden kat kat fazla. Artık dayanma gücü ve tahammülleri kalmadı. Balıkesir'de 2003 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi'ne giren 80 bin kişi vardı. Bu rakam 2006'da 70 bin, 2008'de 60 bin, 2009 yılında 53 bine kadar indi. Ekim alanlarındaki daralmalarla birlikte tarımdan da kaçmalar başladı." dedi.

'TARIMA KÜSEN ÇİFTÇİYE SAHİP ÇIKILMALI'"

Tarımın yüksek risk taşıyan bir sektör olduğunu hatırlatan Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sözat, 2007 yılındaki kuraklığın tarıma verdiği zararın 5 milyar lira olduğuna dikkat çekti. 2009'da ise çiftçinin bu defa aşırı yağışlardan büyük zarar gördüğünü ve ağır bir fatura ödediğini anlatan Sözat, Türk tarımının doğal afetlerde yaşadığı sıkıntıları çözmek için acilen harekete geçilmesi önerisinde bulundu. Mevcut tarım politikalarıyla çiftçinin bu sıkıntılardan kurtulmasının mümkün olmadığını savunan Sözat, "Buna paralel olarak Türkiye'de azalan hayvan popülasyonu, et krizini ortaya çıkardı. Hayvancılık sektörü, çok ağır şartlar altında çalışıyor. Et ithalatıyla özellikle küçük çiftçilere ağır bir darbe vuruldu. Yükselen et fiyatlarının sorumlusu çiftçi değildir. Marketleri denetleyemeyenler, bu işin faturasını çiftçiye çıkardı. Canlı hayvan ve et ihraç eden ülkemiz, maalesef et ithal etme durumuna geldi. Çitçinin üretime kazandırılması adına kesinlikle destekleme primlerinin artırılması lazım." şeklinde konuştu.

12.05.2010