Ayvalık Belediyesi ve Küçükköy Belediyesi'nin de aralarında bulunduğu 27 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Koruma Platformu üyeleri, 2004 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı'nca hazırlanan revizyon planı haritasındaki yeşil renkle gösterilen mutlak koruma alanlarının, 2009 yılında, içinde geniş kapsamlı olmasa da inşaat izni verilebilecek sınırlı koruma alanı haline dönüştürüldüğünü ileri sürdü. Şimdiye kadar birçok eylem yapan ve 2009 yılının revizyon planının iptali için bölge idare mahkemesine başvuran platform üyeleri, revizyon planının iptalini istedi.

Platform üyeleri, Cunda Adası Patriça mevkiine düzenledikleri yürüyüş sırasında, restorasyon çalışmaları sürdürülen Ayışığı Manastırı'nın bulunduğu alana can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle güvenlik görevlileri tarafından sokulmadı. Manastırın restorasyonunu yürüten müteahhit firmanın yetkilileri ile çevreciler arasında kısa süreli yaşanan gerginlik, daha sonra firma merkezi ile yapılan telefon görüşmesiyle tatlıya bağlandı. Manastırın bulunduğu bölgeye restorasyonu yürüten mühendislerin nezaretinde aralarında gazetecilerin de bulunduğu 10 kişilik bir grubun girişine izin verildi.

1771 ile 1795 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen ve yüzde 80'i yıkık durumda olan Ayışığı Manastırı, geçmiş yıllarda evlenmek için gelen Ayvalıklı Rumların dilek kapısı niteliğindeydi. Sabancı ailesi tarafından restore ettirilen manastırın onarımının önümüzdeki yıl içerisinde tamamlanacağı öğrenildi.

"AYVALIK ADALARI TABİAT PARKI SAHİPSİZ DEĞİL"
Ayvalık Belediye Başkan Vekili İbrahim Fatih Ayyürek, Ayvalık Belediye Meclis Üyeleri Hatice Arga, Ahmet Yararbaş ve Arif Tünek'in de katıldığı yürüyüşte, "Yaşamak ve yaşatmak için koruyoruz", "Tabiat parkına sahip çıkalım" pankartları taşındı.

Platform sözcüsü Havva Taylan, 27 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek Ayvalık Adaları Tabiat Parkı'nı tanıma ve koruma amaçlı bir yürüyüş yaptıklarını belirtti. Taylan, "Biz Ayvalık Adaları Tabiat Parkı ile ilgili endişeler yaşıyoruz. Çünkü özel mülklerden sonra hazine arazileri satılmaya başlandı bakanlık izniyle Ayvalık'ta. Tavuk Adası'nı bir işadamı aldı, orada bir başka zengin işadamının küçük bir toprağı vardı. Burayı restore etmeleri tabii ki çok güzel ama daha sonra çevredeki hazine arazilerini bakanlık kararıyla çıkaracaklar. 2009 revize planında yasa koymuşlar, 'Üç bakanlık izniyle hazine arazileri satın alınabilir' diye. Yani burada olup bitenin neler olduğunu merak ettiğimiz için yürüyoruz. Tabiat Parkı'na Ayvalık halkı olarak sahip çıktığımızı göstereceğiz" dedi.

"YASALAR GÖZ GÖRE GÖRE ÇİĞNENİYOR"
EGEÇEP Sözcüsü Halil Coşkun'un okuduğu basın açıklamasında, "Bu zamana kadar sunumlar ve toplantılar yaparak tabiat parkını korumak istedik. Mücadelemiz devam edecektir. Arkadaşlarımız burada tabiata yapılan zulmü, talanı görmüşlerdir, şahit olmuşlardır. Dünyanın en güzel yeri olan Ayvalık Tabiat Parkı'nın ne hale geldiğini, burada işlenen suçu, SİT alanı kanunlarına rağmen, kıyı, kenar ve zeytin kanunlarına rağmen, yasaların nasıl çiğnendiğini gördük" dedi.

Çevrecilerden bazıları ise kazıların amacına uygun olarak yapılmadığını iddia etti. Çevreciler, restorasyon adı altında yapılan inşaat çalışmalarının Tabiat Parkı'na zarar verdiğini iddia ederek hukuk mücadelesi başlattıklarını bildirdi.

24.05.2010