Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) AR-GE birimi tarafından TÜİK verileri baz alınarak hazırlanan 2010 yılı Haziran ayı Asgari Gıda Harcaması (Açlık Sınırı) ve Asgari Geçim Haddi (Yoksulluk Sınırı) rakamları açıklandı. Bu araştırmaya göre, açlık ve yoksulluk rakamlarındaki gerilemenin Haziran ayında da devam etti bildirildi. Mayıs ayında 35 lira gerileyen açlık rakamları Haziran ayında ise 20,50 TL olarak belirlenirken yoksulluk sınırı rakamlarındaki gerilemenin ise Mayıs ayına göre 4,28 TL civarında gerçekleştiği bildirildi.

Mayıs ayında 4 kişilik bir ailenin tüketmesi gereken zorunlu gıda harcaması yani açlık sınırı 856,86 lira olarak hesaplanırken, Haziran ayında bu rakam 836,50 liraya geriledi. Yine 4 kişilik bir ailenin asgari şartlarda geçinebilmesi için harcaması gereken tutar yani yoksulluk sınırı Mayıs ayında 2.395,37 olarak kayıtlara geçerken, yoksullaşma Haziran ayında da düşüşünü sürdürdü ve 2.391,09 lira olarak kayıt altına alındı.

HAZİRAN'IN HARCAMA GRUBU ŞAMPİYONU EĞİTİM
TÜİK verilerine göre ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 1,04 ile eğitim grubunda gerçekleşti. Haziran ayında endekste yer alan gruplardan haberleşmede yüzde 0,70, konutta yüzde 0,46, ev eşyasında yüzde 0,37, giyim ve ayakkabıda yüzde 0,35, lokanta ve otellerde yüzde 0,20, sağlıkta yüzde 0,01 artış, alkollü içecekler ve tütünde yüzde -0,01, eğlence ve kültürde yüzde -0,10, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde -0,25, ulaştırmada yüzde -0,42, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde -2,52 düşüş yaşandı. Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE'de en yüksek artış yüzde 42,93 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti.

Ulaştırma (yüzde 10,21), lokanta ve oteller (yüzde 9,97), çeşitli mal ve hizmetler (yüzde 9,49) artışın yüksek olduğu diğer harcama grupları oldu. Haziran ayı açlık yoksulluk rakamlarını ve yürürlüğe giren yeni asgari ücreti değerlendiren Bem-Bir-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mustafa Çiğdem, iyileşen rakamlara rağmen, çalışanların hala aç ve yoksul olduğunu, iyi rakamların ücretlere ve maaşlara bir türlü yansıtılmadığını söyledi.

Özellikle son üç aydır açlık ve yoksulluk rakamları üzerinde gerçekleşen gerilemenin ve ülke ekonomisinde yaşanan yüzde 11'lik büyümenin bir bütün olarak sevindirici olduğunu belirten Çiğdem, "Ancak, hükümet bu sevinci ne yazık ki tek başına yaşamaktadır. Kamu çalışanları, işçiler, asgari ücretliler, esnaf ve emekliler kısaca emeği ile geçinen toplumun bütün kesimleri halen insanca yaşayabilecek onurlu bir gelire sahip değildirler. TÜİK rakamlarına göre bu ülkede yaşayan 20 milyon insan yoksulluk sınırının kat be kat altındadır. Açlık sınırı her türlü gerilemeye rağmen 836 lira iken, bu ülkenin 600 milyon lira alan asgari ücretlileri her daim açlığa mahkumdur. Yeni asgari ücretin yine sefalet ücreti olarak belirlenmesi, açlık sınırının 230 milyon lira altında kalması utanç vericidir. Hükümetin adalet, demokrasi ve dış politikada yürüttüğü başarılı siyaseti ekonomide, maaş ve ücret belirlenmesinde ve gelir dağılımında da bekliyoruz" dedi.

10.07.2010